Ebrucular suda ararlar aşkı. Rengârenk güzelliklerle dolu iç dünyalarını ebru teknesine dökerler. Renkleri ve renklerle birlikte duygularını da suya yansıtırlar. Su üzerinde yüzen boyalara, “biz”leriyle ahenk verirken, gönüllerinin yansımasını suda görürler.
Su üzerinde renklerin raksıyla ortaya çıkacak eserin, nerde nasıl sonuçlanacağını kimse bilemez, ebrucu da. Tevekkül eder ve bekler.
Büyüleyici ve bir o kadar da huzur veren özelliğe sahiptir ebru sanatı. İnsan ruhunun derinliklerinde gizli kalmış güzellikleri uyandırır.
Ebru, Anadolu’ya Orta Asya’dan geldi ve burada zirveye ulaştı. ‘Türk kâğıdı’ adıyla Batı medeniyetlerine tanıttığımız kadîm sanatımızdır.
Huzur veren özelliğinden dolayı, 9. Yüzyıldan itibaren darüşşifalarda, mûsıkî nağmeleriyle birlikte yoğrulmuş, bîtap düşmüş gönüllere safalar ve şifalar sunmuştur ebru. Huzur ve sükûndur her dokunduğu yaralı gönül için. Detaylı bilgi için; biksad.com ziyaret edebilirsiniz.